Yeni


(1)
HÜSEYİN AŞKINA

Damlada bir zerre eyle bu garip kulunu
Hakk Muhammed Ali Kur'an-ın aşkına
Vel haya vel imandan ayrı kılma yolumu
Sefil Hasan ile mazlum Hüseyin in aşkına.

Şahı vilayeti illa seyfe Zülfikar
Olurum yoluna kurban eyleme beni zar
Kıl benim canım ceme eyle berhudar
Ali ile Fatimatı Zöhrenin aşkına.

Allah diye cevreylerim serim yolum Allah ın
Toprak idim bir can verdi bu canım Allah ın
Hakk diye döktüğüm çeşmi inci mercan ım
Ali aba Ehlibeyt İmamların aşkına.

Kul Yusuf u can edip bedenime ruh veren
Ali ye mürşid Muhammede ümmet eyleyen
Bu kulunu bu ummandan geri etmeyen
Yaradandan ötürü Yaradanın aşkına.

(2)
BULUNMAZ

Gönlüme bir ateş düştü dert ile
Ağlasam feryadım duyan bulunmaz
Düşüp kalktım namert ile mert ile
Sır alıp verecek yaren bulunmaz

Nice insan gördüm yigit dediler
Nice sofu gördüm seyit dediler
Duyup gördüklerim Hakk a kördüler
Çoğunda "Mevladan" iman bulunmaz

Ey Yaradan beni müşrik eyleme
Özüm senden yana batıl neyime
Gel derman ol benim dertli gönlüme
Sözüyün üstüne ferman bulunmaz

Ben de bu dünya da bir garip kulum
Benim senden başka olmadı yolum
Ne şeytan ım oldu ne de bir putum
Der Yusuf bu aşka güman bulunmaz.

(3)
KURNAZ EŞEK

Bir zamanlar bizim elde meşhurdu
Bizim memleketin beyaz eşeği
Sırtında palanı yoksa kusurdu
Bizim memleketin kurnaz eşeği

Bir yükü sırtına alıp taşımaz
Arpayı yer amma yüke alışmaz
Eşek olup eşeklere karışmaz
Bizim memleketin haylaz eşeği

Ara sıra örselenip eğleşir
Bazı eşek olur bazı inatlaşır
Huylandıkca çifte atar depreşir
Bizim memleketin maraz eşeği

Der Yusuf püsküllü ettim başını
Kesmedim yemini burkaç aşını
Bir çifte attı da kırdı dişimi
Bizim memleketin aymaz eşeği.

(4)
GAZİ ATAMIZ

Bizim eller yüce insanlar yurdu
O insandan biri gazi Atamız
Yoktan var eyleyip bir ulus kurdu
O yaratan biri gazi Atamız

Gönül verdi elden giden elime
Kulak verdi her insanın derdine
Bırakmadı padişahın gönlüne
O canlardan biri gazi Atamız

Atamızdır bu ulusun babası
Atamızdır bu ulusun anası
Atamızdır bu ulusun ustası
O kurandan biri gazi Atamız

Der Yusuf ışığım rehberim Ata
O'nun bir tek eşi yoktur dünyada
Ararım cihanı Atam haniya
O kalplerde biri gazi Atamız.

(5)
SEVDİĞİM

Bahardan bahara haber yollarsın
Her baharda beni kırdın sevdiğim
Gönlüme ateşi atıp dağlarsın
Her telden birname çaldın sevdiğim

Şu garip gönlümü kırıp geçirdin
Şerbet diye ağı verip içirdin
Yigittim ya diyar diyar göçürdün
Bütün benliğimi yıktın sevdiğim

Gök yüzünde bir dumanlı buluttun
Gönlümün sevdasın silip kuruttun
Ey benim sevdiğim beni unuttun
Deli poyraz olup estin sevdiğim

Kul Yusuf der yıkmam kendi bendimi
Esirgemem yürekteki sevgimi
Ne sevda bıraktın ne ahengimi
Yüreğime hançer vurdun sevdiğim.

(6)
BİR ZAMAN

Gel ey garip gönlüm ahmaklık etme
Ahmak ettiğiyle kalır bir zaman
Sakın her olana sırrını deme
Ağzından her lafı alır bir zaman

Yerde gökte çok dolaştım aradım
Çok yalvardım Hakka vere muradım
İnsan oğlu nankör diyor kitabım
Bazı müstesnalar olur bir zaman

Ey Zülfikar kaşlım Allah ın nuru
Gösterde yüzünü göreyim bari
Şu gördüğüm bizim elin erleri
Hep senin uğruna döner bir zaman

Daha rast gelmedim o'nun eşine
Mevlam nasip eyle gire düşüme
Kul Yusuf um sen de Allah aşkına
Allah Allah deyi çağır bir zaman.

(7)
SENELER

Hür dünyanın halklarına
Hayırlı gele seneler
Zengin fakir kullarına
Hayırlı gele seneler

Emek verdi mahsulüne
Bol ürün ver rahmetinle
Atatürk'ün milletine
Hayırlı gele seneler

İsrail le A.B.D'ye
Allah'tan bir nida gele
Dileğimiz savaş bite
Hayırlı gele seneler

Kul Yusuf der gir koluma
Gidelim barış yoluna
Barış isteyen yurduma
Hayırlı gele seneler.

(8)
ARKADAŞ

Gene haber geldi yüce meclisten
Al mektubu ver mektubu arkadaş
Hep birlikte vaz geçelim bu düşten
Al mektubu ver mektubu arkadaş

Toprak reformuyla sevin milleti
Kazancınız olsun Hakk ın rahmeti
Evliyalar yüzü suyu hürmeti
Al mektubu ver mektubu arkadaş

Ac karnımız doymaz inşallahınan
Solmuş yüzümüz gülmez maşallahınan
Gayrı usandık biz bu gidişattan
Al mektubu ver mektubu arkadaş

Bilmem ne var bu mektubun içinde
Giyecek bir donum yoktur kıçımda
Kul Yusuf der bu gelecek seçimde
Al mektubu ver mektubu arkadaş.

(9)
MEST ETTİN

Ey vicdansız ne istedin
Kırdın gönlümü maf ettin
Az uz ile yetinmedin
Dönüp canıma kast ettin

Ah çekerim derin derin
Yandıkca yandı içerim
Bak susuz soldu güllerim
Kırk yılda ancak fark ettin

Azrailmisin be zalim
Kalmadı mecalim halim
Ölçüp biçilmiş kefenim
Gelip gönlüme park ettin

Kul Yusuf dileğin var mı
Kanatlı meleğin var mı
Dayanan yüreğin var mı
Kedi kendini mest ettin.

(10)
ALLAH AŞKINA

Ey bre vicdansız ey merhametsiz
Şu ortamı germe Allah aşkına
Yüzü meymenetsiz pis kifayetsiz
Ben de kulum deme Allah aşkına

Senin aslın olmaz "haşa" bal gibi
Senin kokun kokmaz gonca gül gibi
Kör baykuş olmadan şen bülbül gibi
Seherinen ötme Allah aşkına

Anlayana benim bir çift sözüm var
Dediden kodudan uzak özüm var
Ey utanmaz senin nasıl yüzün var
Gel adem ol sende Allah aşkına

Olacaksa Hakk tan olsun keramet
Münafık mümine etmez merhamet
Senin tatlı sözün bile hakaret
Kul Yusuf u sorma Allah aşkına.

(11)
NE HADDİNE

Elli yıllık ömrümüzü
Yemek senin ne haddine
Biz insanız gönlümüzü
Kırmak senin ne haddine

Kırılası nazik elim
Hışmına uğradı demin
Küfür söyleyen o dilin
Sövmek senin ne haddine

Tesadüf gelmiş dünyaya
İnancı yoktur mevlaya
Kabeye Hacı Bektaş-a
Gitmek senin ne haddine

Pir sultan ın yollarına
Varam gidem dergahına
Der Yusuf insan yurduna
Girmek senin ne haddine.

(12)
AĞAM

Biz seni adam bilirdik
Niye bizi üzdün ağam
Koşup koşturup yorulduk
Bazı bazı ezdin ağam

Gönlümü şaha bağladım
Gizli gizli çok ağladım
Beni derdimle dağladın
Sen gönlüme közdün ağam

Ne gençi kocayıp aktım
Az ömrüne çok dert kattım
Tüccar olup ömür sattım
Böyle mezar kazdın ağam

Bu dünya nın çoktur malı
Doyurur seninle beni
Nice Kul Yusuf adını
Kara taşa yazdın ağam.

(13)
SONRA

Güzelliğin batsın senin
Beni bilmedikten sonra
Lal olup tutulsun dilin
Beni sevmedikten sonra

Kurnazım der bir avanak
Ona buna tutar çanak
Gel birlikte bir yol bulak
Beni bilmedikten sonra

Seni dost diye sevmiştim
Dönüp kül toprak olmuştum
Kör diye deynek vermiştim
Beni görmedikten sonra

Kul Yusuf der bak halıma
Her yanımdan yolup durma
Çekip tüfengini vurma
Beni öldürdükten sonra.

(14)
VEFASIZ

Gözlerimden esirgerdim ben onu
Bir anda kalbimi kırdı vefasız
Başım döndü sandım dünyanın sonu
Yerlerden yerlere vurdu vefasız

Yar elinden gönül derdi çekeli
Allah için sormadılar ne derdi
Vefasıza garip gönlüm vereli
Boğazımda lokmam koydu vefasız

Canım kurban Hakk tan gelen ölüme
Göz yaşlarım düşer yanan serime
Yerden yere çaldı bakın halime
Üç günlük dünyada yordu vefasız

Kul Yusuf der garip başım çileli
Aklım erip ben kendimi bileli
Doğruluktan başka bilmem hileyi
Amma boynum yana büktü vefasız.

(15)
SEYRİNDEN GEÇTİ
Gel üzme sevdiğim beni
Şu ömrüm elinden geçti
Allah için tut dilini
Şu ömrüm dilinden geçti

Bazan şu gönlüm karardı
Bu dert gönlüme zarardı
Bilen bilmeyen uyardı
Şu ömrüm başından geçti

Vurdukca vurdun belime
Hiçde koymadın halime
Yaşamaktansa ölüme
Şu ömrüm fikrinden geçti

Kul Yusuf der şu ömrümü
Heba ettim her günümü
Gayrı eylemem yorumu
Şu ömrüm seyrinden geçti.

(16)
GÖRMEZ OLAYDIN

Öyle bir devsin ki beni şaşırdın
Bin yılda bir kere bakmaz olaydın
Kem gözünle yataklara düşürdün
Kör ola gözlerin görmez olaydın

Yağmur oldun boran oldun kış oldun
Yoldan çıkıp fravuna eş oldun
Bi sordunda bin kadaya düş oldum
Lal olaydı dilin sormaz olaydın

Tat almadım sohbetinden sözünden
Hem sözünden meymenetsiz yüzünden
Gelip gidip çaldın elin sazından
Kırılaydı elin çalmaz olaydın

Yaza çize bir gün seni yenerim
Bütün şu aleme rezil ederim
Sanmaki ben sensiz ölür giderim
Gelip de Yusuf a çatmaz olaydın.

(17)
O TARLANIN BAŞINDA

Dalında küreği gider tarlaya
O'nun rızkı o tarlanın taşında
Bir avuç suyunu vermez araya
O'nun sırrı o tarlanın yaşında

Elinde orağı derer ekini
Güneş vurmuş siler alın terini
Durmadan çalışır ölüm küreği
O'nun rızkı o tarlanın kaşında

Şelek şelek bir araya toplanır
Harman olur düven koşar taplanır
Yaba ile saman buğday aklanır
O'nun rızkı o tarlanın tığında

Kul Yusuf der emek gitmez boş yere
Yeter ki sen çalış bismillah diye
Allah ım kuluna sen yardım eyle
O'nun rızkı o tarlanın başında.

(18)
BOŞA ARAMA

Senin yerin "gayrı" yoktur yanımda
Yar boynunu büküp boşa arama
Sizin elde bizim elde obada
Göz yaşını döküp boşa arama

Sağımdan solumdan böğrümden vurdun
Mecalim kalmadı gayrı yoruldum
Dertli dolap oldum dönderip durdun
Derdi derde katıp boşa arama

Ömrüm gelip geçti gurbet elinde
Sevdam akıp gitti seyhan nehrinde
Ay da yılda hemi bayram da bile
Sorup süal edip boşa arama

Arpa boyu varamadım ahdıma
Boyun büktüm şu karalı bahdıma
Ettin edeceğin kadar Yusuf a
Diyar diyar gezip boşa arama.

(19)
KOMUTAN

Dağı taşı elleriyle kazıyor
Kara kaşlı kara gözlü komutan
Dört bi yanı orman edip beziyor
Kara kaşlı kara gözlü komutan

Arguvanla Yazıhan ın arası
Uzun uzadıya gider ovası
Fethiye'de gelir mola veresi
Kara kaşlı kara gözlü komutan

Kara çamurluk tan taa güvendiği
Ne mengiği koydu ne de eyniği
Karış karış toprağını eliyi
Kara kaşlı kara gözlü komutan

Gönül vermiş ilim irfan yurduna
Dahası el atmış köy de okula
Birde su bağlatmış büyük pınara
Kara kaşlı kara gözlü komutan

Kul Yusuf der adem oğlu ademsin
Gaflet içindeki körler uyansın
Aliaşıklar oymağından civansın
Kara kaşlı kara gözlü komutan.

(20)
GİDELİM

Derim şu aleme tüm insanlığa
Hacı Bektaş-ın yolunda gidelim
İlmi fenni ile şu yarınlara
Hacı Bektaş-ın yanında gidelim

Gözü yoktur iki yüzlü batılda
Allah indindedir Kur'an yolunda
Atam da dedem de o'nun safında
Hacı Bektaş-ın safında gidelim

İnsanlığı sevgi alıp bürüdü
Fitne fucur olanları eridi
Yıkık bir duvarı sürdü yürüdü
Hacı Bektaş-ın dalında gidelim

Kul Yusuf der köle olam kul olam
O'nun yollarına giden yol olam
Eli beli ağzındaki dil olam
Hacı Bektaş-ın özünde gidelim.

 
(21)
BİR AYAR GEREK
Gönül derdi alıp kapladı beni
Şu paslı gönlüme bir kalay gerek
Delirdikce gönlüm ağlattı beni
Masar osman gibi bir ayar gerek
İki dünya yok ki birinde kalam
İki ahret yok ki birine ölem
Bilmem hangisinde bir karar kılam
Mey çekip deminde bir seyran gerek
Senden öte ben bir er oğlu erim
Kör değilim amma ben senden körüm
Zararla kapattım nerede karım
Anlaşıldı herhal bir kurban gerek
Kul Yusuf der dünya seninle benim
Bende senin gibi Allah a kulum
Ayrı tutma beni bende insanım
Şu arşı alemi bir tutan gerek.



(22)
YAZAN YAZANA
Memleket karışmış düzen bozulmuş
Hele bak dünya ya bozan bozana
Daha ben yaşarken sin im kazılmış
Riyakardan muska yazan yazana
Çocuk doğdum amma bak yaşım atmış
Yaşayan cahili mest eden lat mış
Bu nasıl dünya ki insanlık batmış
Benliğinden çıkıp azan azana
Kime biat eder neyi söylersin
Sen hangi kitaptan okur inlersin
Derim, sen Allah a şirk mi eylersin
Doğruyu dedikce kızan kızana
Der Yusuf insanlık zayimola
Her insanlık eden enayimola
Kimi görsem yeni çıkmış bahara
Gün yüzü görüp de tözen tözene


23)
BİZİM ELİ UNUTMAYIN
Bir zamanlar hepimizde çocuktuk
Bizim eli unutmayın dostlarım
O tozlu yollarda koşup koşturduk
Bizim eli unutmayın dostlarım
Gel ey karakaşlım gel gel
Gel şahin bakışlım gel gel
Gel ey genci yaşlım gel gel
Bizim ellere şu fethiye’ye
Ahmedi mehmedi garip haydarı
Dört bir yana dikti beton armayı
Birde bir fabrika kurulsa bari
Bizim eli unutmayın dostlarım
Gel ey karakaşlım gel gel
Gel şahin bakışlım gel gel
Gel ey genci yaşlım gel gel
Bizim ellere şu fethiye’ye
Der Yusuf ömrümüz heba olmadan
Emmi dayı bütün köylü dostlardan
Münkir ile nekir hesap sormadan
Bizim eli unutmayın dostlarım
Gel ey karakaşlım gel gel
Gel şahin bakışlım gel gel
Gel ey genci yaşlım gel gel
Bizim ellere şu fethiye’ye.
(24)
ÇOK TÜRKÜSÜ VAR
Onca varlıklarla düşüp kalksada
Gayrı örtünecek ne örtüsü var
Aşıklar şairler göçüp gitsede
Ebedi kalacak çok türküsü var
Rotası bozulmuş bellolmaz yolu
Bir gün batıracak bizi bu gemi
Sardılar millete olanca gamı
Bir değil sırtında çift hörgücü var
Hemi pervasızdı yoğudu vicdan
Azraili görüp oldu bir tutam
O'da adem oğlu idi bir adem
Deli dumrulunda bir sevdası var
Attılar Yusuf u bir kör kuyuya
Umudum mevlada o'nu kayıra
Nice güzellerin düştü çarhına
O'nda yaradan ın hep korkusu var.


(25)
O'NUN ŞİRRETLERİNDEN
Bilmem ki zalimin bana kastı ne
Nere gidem o'nun şirretlerinden
Emir eder emir emir üstüne
Dökülür zalimin dudaklarından
Sanma ki ettiğin sana kalacak
Herkes ettiğini bir gün bulacak
Hakk ın divanına çıkıp duracak
Yüzün varmı senin günahlarından
Namerdin aşına dönüpde bakmam
Ac kalsam da "dostlar" herhalde ölmem
O'nun ile bir lokmaya el sunmam
Çünkü ben usandım hilaflarından
Der Yusuf sinemde yanar ataşım
Lanet olsun olsa bile gardaşım
Ne bi lezzet aldım ne de hoşlandım
Ya Rabbim sen kurtar bunaklarından.
(26)
SILASI VAR
Unutmayın bu ellerde
Sizlerinde atası var
Gurbet el vatanım deme
Sizlerinde sılası var
Çoluk çocuk avrupaya
Uyum sağladı oraya
Çokları uymuş modaya
Sizlerinde modası var
O sele kaptırma seni
Alır gider deli deli
El aç hakka Adem gibi
Sizlerinde mevlası var
Hangisin getirem dile
Gardaş bacı Esengüle
Gurbette işçi köylüme
Kul Yusuf'un sevdası var
Kul Yusuf'un selamı var.
(27)
KİMİ TOZ YUTAR
Bir sahnede pek çok oyun olunca
Kimisi çok güler kimi az güler
Yaz bahar da dağlar çiçek açınca
Kimisi yoz güder kimi kaz güder
Dünya dertli değil insanlar dertli
Dertlinin yüreği hepten çörekli
Yoksulun sırtında yükü katmerli
Kimisi söz eder kimi saz eder
Nedendir şu yüzüm bir kere gülmez
Yoksulun sırtında kambur eksilmez
Fakir fukaralar niye görülmez
Kimisi bir beter kimi bes beter
Kul Yusuf der günü birlik dost olmaz
Zalimden evliya olmaz post olmaz
Seksen milyon halka niye test olmaz
Kimisi bal yutar kimi toz yutar.
(28)
KEYFİNİ GARDAŞ
Sohbetim var nasihattan alana
El için ha bozma keyfini gardaş
Tatlı söz edip de ele yaranma
Gün gelir keserler dilini gardaş
Neylerim malı da neylerim mülkü
Canına düşmandır evladın hepi
Kimisi kurt olmuş kimi de tilki
Günde bir diş yontar malını gardaş
Düşmanın olsa da sakın" karınca
Kimseye karışma salın" halınca
Hasta olup yataklara düşünce
Bir kul gelip sormaz halını gardaş
Münkürlük edenin yüzü gülmesin
Sofrasında bir ekmeği yenmesin
Allah amansıza aman vermesin
Gelir gider keser yolunu gardaş
Her açık kapıdan desdursuz girme
Gördüğün ört görmediğini deme
Kul Yusuf der fitne girerse kalbe
Vallahi kırarlar belini gardaş.
(29)
ÇUNDURUR
Ben de bir adam bilirdim
Gelen gidene çundurur
Bilsem doğarken ölürdüm
Doğan ölene çundurur
Bir deva yoktur bu dert e
Hiç akıl koymadı ser de
Bana değil köre söyle
Topalı kele çundurur
Tüm güzellik Hakk vergisi
Güzeldir gönül sevgisi
Kulağa hoş gelir sesi
Bülbülü güle çundurur
Kul Yusuf der dünya varı
Mutlu etmez ihtiyarı
Bir sararlar toprağı
Dünya ahrete çundurur.

(30)
O ZALİMLERDEN
Ne bir ikram gördüm ne de insanlık
Kendini beğenmiş o zalimlerden
Hakk ın huzurunda olduk davalık
Ben derdimi döktüm o zalimlerden
Beni benliğimden uzak tuttular
Benliğime gizli hile kattılar
Beni benden alıp geri sattılar
Bir zalime düştüm o zalimlerden
Yolcuyum yar yolum gider ırağa
Yıldıza güneşe gökteki aya
El açıp dualar ettim mevlaya
Gel de kurtar beni o zalimlerden
Ağır olur cahillerin töhmeti
Gönüller incitir sözü sohbeti
Evliyalar yüzü suyu hürmeti
Yusuf’uda kurtar o zalimlerden.



(31)
GELMİYOR GAYRI.

Arzuhal eylerim geçmişimle ben
Sizin gibi canlar gelmiyor gayrı
Hep aynı kumaştan giydik'ya, neydem
Sizin gibi canlar gelmiyor gayrı

Şu sinemde çeşit çeşit yaram var
Tabip olmayan bu dertten ne anlar
Nice kışlar geçti nice baharlar
Sizin gibi canlar gelmiyor gayrı

Süzülür gözümden bir ince yaşım
Ufak vücudumu sardı ataşım
Sulari, Nesimi, Muhlis gardaşım
Sizin gibi canlar gelmiyor gayrı

Kul Yusuf der bir kazanda kaynarım
Uğrun uğrun Mahzuni'yi ararım
Ey benim başı dik Feyzo Çınar'ım
Sizin gibi canlar gelmiyor gayrı.



(32)
BU KADER BENİ

Ateşlere atıp beni yaktıkca
Savrulan kül eder bu kader beni
İnlediğim yüce arşa çıktıkca
Gürleyen göğ eder bu kader beni

Ben inlerim zalim kahbece güler
Bakın şu halime beterden beter
Yeter ey Allah ım çektiğim yeter
Tanınmaz el eder bu kader beni

Kahbe felek senin yıkılsın evin
Şu yalan dünyada neyim var benim
Kimi ağam oldu kimi efendim
Yerlere çul eder bu kader beni

Kul Yusuf der dosta yaranamadım
Sırtımı verecek yoktur bir dağım
Yüce hakka kolum açıp yalvardım
Şeytana kul eder bu kader beni.



(33)
YAŞATACAK BİRİ YOKMU

Usandık şehit görmketen
Durduracak biri yokmu
Yakasız gömlek giymekten
Kurtaracak biri yokmu

Üç aşağı beş yukarı
Kimseler sarmaz yarayı
Unutma Dumlupınarı
Öğretecek biri yokmu

Milliyetim Türktür benim
Ben bir asil dost milletim
Elbisem oldu kefenim
Ağlayacak biri yokmu

Ben köylüyüm budur halım
Benim yoktur çırağanım
Ey karakaşlı komutanım
Emredecek biri yokmu

Der Yusufum gönlüm kırık
Ayağımda yırtık çarık
Memleket uğruna öldük
Yaşatacak biri yokmu.



(34)
BORÇLU ÇIKTIM

Hakk Muhammed Ali diye
Dara durup özlü çıktım
Farz olan kırklar cemine
Özlü girip yüzlü çıktım

Her gördüğüm hızır sandım
Söylenen söze inandım
Avrupa da hayli kaldım
İslam gidip haclı çıktım

Levhi mahfuz da Hakk katında
Gör bakam kim ahkamında
Hele Muharrem ayında
Oruç tutup güclü çıktım

Kul Yusuf gir hecesine
Hele bak neticesine
Bizim köyün hocasına
Selam verip borçlu çıktım.



(35)
YUSUF"SUZ YAŞARIM

Can yoldasım oldu zalim yoksulluk
Varlık bensiz ben varlıksız yaşarım
Gayrı geçti ömrüm vay zalim bolluk
Çare bensiz ben çaresiz yaşarım

Renkli renkli bağladığım ipleri
Tane tane saysam bulur binleri
Boşuna dökülmüş alnımın teri
Para bensiz ben parasız yaşarım

Hakk yarattı beni geldim dünyaya
Dua ettim o na veren hüdaya
Doğru deyip uydum yanlış fetvaya
İman bensiz ben imansız yaşarım

Bir ayar etmeli gönül bendimi
Ne haddime kıram garip gönlümü
Elli yıldır arar oldum kendimi
Yusuf bensiz ben yusuf'suz yaşarım.



(36)
BULUP GİDERSİN

Bir pazarda bin bir çeşit olursa
Ondan bundan şundan alıp gidersin
Bir gün bu suların gözü kurursa
Belki sende yelken açıp gidersin

Şu dağlarda orman hayat kaynağı
Kaynayan suları besler yaylayı
Kekliği ördeği birde sunayı
Çeker tüfengini vurup gidersin

Bunca yıldır çektim senin kahrını
Düşünmedin bu gün ile yarını
Söz edip de kırma garip gönlümü
Bazan kör şeytana uyup gidersin

Ay batar gün batar karanlık olur
Yağmur yağar bulut bulanık olur
Gün doğar dünyaya seyranlık olur
Yusuf’uda öyle bulup gidersin.



(37)
FETHİYE HAVASI OLSUN.

Öldüğümde baş ucumda eger ağıt yakarısan
Arguvan havası olsun, amanı da bol olsun yar
Hıçkıra hıçkıra canım ağıt eder ağlarısan
Sülmenli havası olsun, amanı da bol olsun yar

Tufan olsun boran olsun bir hışmınan aksın çaylar
Yan yatsın bir tarafına yıkılsın o yüce dağlar
Bir gün hakk a yürürüsem yakılsın dertli ağıtlar
Morhamam havası olsun, amanı da bol olsun yar

Ara sıra düşüp kalktım yokluğunan varlığınan
Altın köşkte olsam bile gideceğim yek canınan
Hakk tecelli ettiğinde yolcu edin ağıdınan
Karaca havası olsun, amanı da bol olsun yar

Ölmem diyen sevinmesin herkes eşit o makamda
Bir gün hesap verecekler hemi o yüce divanda
Yıldan yıla kabrime gel ağıtlar yak her bayramda
Mezirme havası olsun, amanı da bol olsun yar

Çorak tarla gibi benim ömrüm gelip geçti kurak
Gücüm yetmez ki feleğe ayaksız atını vurak
Bülbül gibi figan edip Kul Yusuf a ağıtlar yak
Fethiye havası olsun, amanı da bol olsun yar.



(38)
SEMAHA BENZER.

Allahin emrinde arşı alemde
Gördü Hak Muhammet Aslan’a benzer
Hasan ile Hüseyin’in gönlünde
Gönüller sultanı merdana benzer

Zeynel Abidin’i sakladı diri
Muhammet bakırda gam ile derdi
İmam Cafer Sadık imamlar piri
İçi ayet dolu kuran’a benzer

Musa Kazım ile imamı rıza
Gökteki melekler ağladı size
İmam Taki Naki ümmette özde
Şekere şerbete şirana benzer

Cefa çeker Hasan Ali Asker’i
İmam Mehti kapatmadan defteri
Kul Yusuf’un ehlibeyte hörmeti
Oruca niyaza semaha benzer.



(39)
BU NASIL ADAMLIK

Bir kere danışam demez kimseye
Bu nasıl insanlık nasıl adamlık
Borcu sardık kundakdaki bebeğe
Bu nasıl insanlık nasıl adamlık

Bilmez oldu varım ile yoğumu
Görmez oldu azım ile çoğumu
Çaldıkca çalası geldi davulu
Bu nasıl insanlık nasıl adamlık

Bazı cahil var ki demez Atatürk
Nice körler var ki görmez Atatürk
Münafık olanlar demez Atatürk
Bu nasıl insanlık nasıl adamlık

Kul Yusuf der erim erim eridim
Yel estikce kurum kurum kurudum
Onun bunun için boşa yoruldum
Bu nasıl insanlık nasıl adamlık.



(40)
BİZİM KÖYÜN SİTESİNDE

İki türlü pencere var
Bizim köyün sitesinde
Boş kaynayan tencere var
Bizimköyün sitesinde

Altını ne bilir körler
Gümüşe rağbet ederler
Olur olmaza bey derler
Bizim köyün sitesinde

Cemimiz var" Hakka varmak
Camimiz var" secde kılmak
Havramız var" çanlar çalmak
Bizim köyün sitesinde

Her gelen bir yazı yazar
Yazdıkca aslını bozar
Döner Kul Yusuf u üzer
Bizim köyün sitesinde.



(41)
KERNEK BOYU

Beydağından aşağıya
İner gelir kernek boyu
Kernekdeki güzel yare
Döner gelir kernek boyu

Kernege gel kernege yar
Elin uzat elime yar
Kurban olam köle olam
Fethiyeli güzele yar

Fethiye de güller açar
Dalın da bülbül şakılar
Bahar da körpe kuzular
Meler gelir kernek boyu

kernege gel kernege yar
elin uzat elime yar
kurban olam kölen olam
fethiyeli güzele yar

Kul Yusuf der kernek parkı
Döner gider dünya çarkı
Gonca gülün muradını
Alır gelir kernek boyu

Kernege gel kernege yar
Elin uzat elime yar
Kurban olam köle olam
Fethiye li güzele yar .



(42)
KIRMAYIN BİZİ

Sizin zulmünüzden usandık gayrı
Ne incitip nede yormayın bizi
Geldi geçti "boşa" dünyanın devri
Ne ağlatıp nede kırmayın bizi

Gün oldu beyleri sırtlayıp aldık
Gün oldu onların yerine yandık
Bir dilim ekmeği kırk kişi böldük
Ne kandırıp nede sormayın bizi

Ya Bismillah deyi yola gideriz
Hakk Muhammed Ali deyi inleriz
Ne mürütiz bizler nede şeyhleriz
Ne gül atıp nede asmayın bizi

Kul Yusuf der gözlerimin perdesi
Döküldükce dökülüyor şöhresi
Biz mazlumuz ey mervanın meyvesi
Ne saldırıp nede yakmayın bizi.



(43)
KANLI KATİL

Halkı bilmeyenler Hakka düşmandır
Bizim memleketin kanlı katili
Seni de yaratan mevlam pişmandır
Bizim memleketin kanlı katili

Halil İbrahim in hanif dininden
Gün geldi de çıktın o'nun yolundan
Nice yigitleri ettin canından
Bizim memleketin kanlı katili

Bizim bu aslımız adem aslından
On iki İmamdan Hünkar neslinden
Bitler dökülüyor kıllı postundan
Bizim memleketin kanlı katili

Kul Yusuf der yoktur bunun ilacı
Kimin yüreğinden çıkar bu acı
Bu insanlık senden olur davacı
Bizim memleketin kanlı katili.



(44)
NİYAZIMIZ ALLAH İÇİN

Nur ali babanın yurdu
Niyazımız Allah için
Abuseyf dede de derdi
Niyazımız Allah için

Hem şahin hem gözü benli
Erenler katında yeri
Fethiye de kızıldeli
Niyazımız Allah için

Ya aliseydi sultanı
Hem derviş hemde yılanı
Ocaktır ahmet turanı
Niyazımız Allah için

Yüce abdul vahap gazi
Gelincik anaya nazı
Dergahına kul et bizi
Niyazımız Allah için

Hasan basriyi görenler
Suya gark oldu erenler
Hak için haka gidenler
Niyazımız Allah için

Zeynel abidinin demi
Semah döner eder cemi
Oniki imamların nesli
Niyazımız Allah için

Kara direk ocak yeri
Vaylo dede ordan biri
Bizim el erenler gölü
Niyazımız Allah için

Çek Yusuf'u dara söyle
Gel hakk tan etme eyleme
Pirim ali gel mürteze
Niyazımız Allah için.



(45)
KÖYLÜ GELİN

Hani güzelliğin nerde
Ak gerdanlı köylü gelin
Kim attı seni bu derde
Bahtı kara dertli gelin

Bağrı yanık gözü kara
Gönül dağı ala bora
Bir dumanlı karlı dağda
Çiğdem çiçek gülü gelin

Gün gelir derdi sağılır
Gam gasefeti dağılır
Yıl döner gün bayram olur
Her bayramın nuru gelin

Kahbe felek ağ ördükce
Ağ içinde tığ döndükce
Ben beni sende buldukca
Kul Yusuf un günü gelin.



(46)
EL OLDUM GARDAŞ

Her güzele güzel deyip bakmazken
Gidip bir çirkine yar oldum gardaş
Her halıya varıp ayak basmazken
Kendim kuru yerde çul oldum gardaş

Arguvan da yanık türküler çalsın
Dört bi yana rüzgar ile dağılsın
Gün kararsın gece sabah olmasın
Seher vakti yanıp kül oldum gardaş

Merhamet eyleme beklemem medet
Her derdin ardından çekerim zahmet
Dertlere karışıp ben de oldum dert
Derdi çeke çeke maf oldum gardaş

Der Yusuf içimde bir ateş yanar
Ateşim söndürmez yağan yağmurlar
Bir selam vermeden geçer yarenler
Herhal fethiye de el oldum gardaş.



(47)
GARİP MİRTO

Bir zamanlar bizim elde
Vardı bizim garip mirto
İnsanlığı perde perde
Gördü bizim garip mirto

Dosları kırdı belini
Bir görün garip halini
Karlı dağ gibi eridi
N'oldu bizim garip mirto

Kaf dağından aşırdılar
Bir ovada şaşırdılar
Kuyu kazıp düşürdüler
Kördü bizim garip mirto

Der yusuf dostunu dene
Neme lazım deyip geçme
Bir kaç zalimin elinde
Öldü bizim garip mirto.



(48)
AK YILDIZIM

Yıldız dağı yıldız dağı
Nerde benim ak yıldızım
Bir yolunu göster bari
Nerde benim baht yıldızım

Kimi çıkar kimi batar
Kimi gök yüzünde akar
Önüme çıkan bulutlar
Nerde benim taç yıldızım

Bu ne iştir darda kaldım
Ne başım var zorda kaldım
Bu gidişle burda kaldım
Nerde benim düş yıldızım

Der Yusuf ey yıldız dağı
Başı boranlı dumanlı
Yıldızların baş çobanı
Nerde benim baş yıldızım.



(49)
DUY DA İNANMA

Gel ey benim yigit halkım
Gel de inanma zalime
Gasp edilen senin hakkın
Bil de inanma zalime

Çok gördük biz, söz vereni
Söz verip de çark edeni
Çöplükten ekmek yiyeni
Gör de inanma zalime

Gafil olup düşme gönlüm
Yanılıp da şaşma gönlüm
Güzel halkım yigit köylüm
Der de inanma zalime

Kul Yusuf der hayli beyler
Kuşatmış halkı cevreyler
Dakkada kırk yalan söyler
Duy da inanma zalime.



(50)
DAR GÖRÜŞLÜ İNSANLAR

Bütün yurt ağladı genci gocası
Neler yaptı dar görüşlü insanlar
Sahte bir avukat birde hocası
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Ulu orta yargımızı yerenler
Anayasamızı düşman görenler
Gazetede boy boy resim verenler
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Cumhuriyetime bomba atanlar
Öz bilginlere kurşun sıkanlar
Perde arkasında lobi yapanlar
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Kul Yusuf der aklımızı aldılar
Birer birer gönlümüzü çaldılar
Ecevit'i ne hallere saldılar
İşte bunlar dar görüşlü insanlar



(51)
ALİ'NİN YERİ

Arayı arayı ben de bulduğum
Allah bir Muhammed Ali'nin yeri
Göz yaşımı döküp dara durduğum
Allah bir Muhammed Ali'nin yeri

Sende güldün (benim) garip halime
Gel yetiş (ya hızır) gayrı carıma
Divanına durdum ahir zamanda
Allah bir Muhammed Ali'nin yeri

Kırklar meydanında döner ulular
Yüce Hakk a secde eder veliler
Kullar var ki öteleri görürler
Allah bir Muhammed Ali'nin yeri

Ben bir kulum adım Yusuf Aslan'dır
Ne bir beydir ne vezir'dir sultan'dır
Benim gönlündeki ulu divan'dır
Allah bir Muhammed Ali'nin yeri.



(52)
ŞAŞAR BEŞERSİN

Sende benim gibi insan oğlusun
Madem ki insansın şaşar beşersin
Sanma ki mevlanın özel kulusun
Tur dağını kalkıp nasıl aşarsın

Yoksulu unutup yandaş eğlersen
İşçiye çiftçiye döner küsersen
Bu gün yarın benden bir oy istersen
Avucunu yalar boşa düşersin

Gelip gidip bizi taşlarsan eğer
Acı sözlerinle haşlarsan eğer
İkilik edip de dışlarsan eğer
Kendi çukurunu kendin eşersin

Gelir gider çıynar kırmızı halı
Ne haldedir sormaz emekli dulu
Zehir zıkkım olur yetimin hakkı
Der Yusuf yedikce hakk tan şaşarsın.



(53)
SEN BENİM

Zalim nerden girdin benim gönlüme
Gençliğimi haram ettin sen benim
Gölge oldun sağlığıma ömrüme
Gençliğimi haram ettin sen benim

Mevlam düşürmesin zalim eline
İncinir de varamazsın farkına
Gene şükreylerim kendi halime
Gençliğimi haram ettin sen benim

Bütün dertler sanki gardaşım olmuş
Zalim can evime bağdacı kurmuş
Iyilik meleği ömrümü çalmış
Gençliğimi haram ettin sen benim

Kor oldu yanıyor bağrımın içi
Şu fukara ömrüm hayalle geçti
Taksanda yusuf,a padişah tacı
Gençliğimi haram ettin sen benim.



(54)
İÇİRDİN YAR

Derdi bana ilaç ettin
Yudum yudum içirdin yar
Bir ekmeğe muhtaç ettin
Gıdım gıdım yedirdin yar

Bir ateşe düşüp yandım
Yanıp çırpındı bu canım
Böyle kör talihi yarim
Tadım tadım tattırdın yar

Yaptığın işler canıma
Gelmez mi yar ağırıma
Ölümle burun buruna
Adım adım getirdin yar

Gülüp eğlenir Yusuf la
Akşam sabah çeker fetva
Beş metre bezi canıma
Sarım sarım sardırdın yar.



(55)
TARAF OLDUM

Her derdinen savaş ederiken ben
Bak senin yüzünden ber taraf oldum
İki geri bir ileri giderken
Tökesleyip yaşlı bir bunak oldum

Çivi deyi şu çakılan" dağlara
Kol kanat geriyor yalan dünyaya
Başı boş dolaşan nice berdoşa
İçtikce içilen mey şarap oldum

İçin için dert çekip de ağlayan
Yüreğini ateşlere dağlayan
İnsan doğup insan gibi olmayan
Öylesine bile kül toprak oldum

Benim şikayetim ulu mevlaya
Gel mevlam sen acı garip kuluna
Kul Yusuf der yaradan ın yoluna
Yüzler süre süre hep turap oldum.



(56)
HATIRIN SORAMIYORUM

Şu gönlümde yanan öyle sevda ki
Aklımı başıma alamıyorum
Bana ilham veren öyle mevla ki
Ararım cihanı bulamıyorum

Gayrı gönlüm kırık, derdim derince
El uzatsam yare varamıyorum
Hiç aklımdan çıkmaz, her gün her gece
Yatarım rüyamda göremiyorum

Böyle acı böyle keder bize mi
Şu aciz halime yanamıyorum
Yusuf gibi iki cihan güzeli
Bir kere hatırın soramıyorum.



(57)
AKLIM


Şu gönlümü kandırıp da azdırma
Ben senin elinden usandım aklım
Ha bre deh dedin boşu boşuna
Sefil tabanlarımı dağladın aklım

Yarışma eli ile yolda kalırsın
Sen kendini akıllı mı sanırsın
Çağ atladık desem hiç anlamazsın
Ne hatır ne gönül bilmedin aklım

Bir alime bir bilgeye varayım
Senden öte bir akılı sorayım
Bırak yakam ben akılsız kalayım
Bu ne hamlık, hala olmadın aklım

Kul Yusuf der bir hız ile yaşarsın
Gençlik elde iken akıp coşarsın
Boyundan derine girip çıkarsın
Bir kuru kafaya sığmadın aklım.



(58)
BİZİM ÜLKEDE

O'nun gibi nice gençler yetişir
Eger ki doğdukca bizim ülkede
Cumhuriyet şeriatla depreşir
Eger ki battıkca bizim ülkede

Her şeyi bilip de çıkar ortaya
Kim inanır böyle boş hurefaya
Yüz bin kere lanet olsun mundara
Eger ki öldükce bizim ülkede

Onun gibi insan olmaz olaydı
Benden değil Allahından bulaydı
Yedi sülalesi batal kalaydı
Eger ki oldukca bizim ülkede

Garip Kul Yusuf der böyle melanet
Mutlak bir gün gelir bulur kıyamet
Günde yüz bin kere ederim lanet
Eger ki andıkca bizim ülkede.



(59)
NELER NELER VAR

Nutuk kitabını açtım okudum
Okuda içinde neler neler var
Okudukça erdim kendimi buldum
Binbir kelam gibi neler neler var

Bir takım soysuzun sorun derdi ne
Bu gidişat doğru değil şerri ne
Vaz geçmişler niceleri terkine
Bu vatan içinde neler neler var

Rauf bey SEVR'de onurum kırdı
İnönü LOZAN'da yaramı sardı
Bütün bu heyecen şark ile garbı
Aldıda yürüdü neler neler var

Kul Yusuf der daha neler neler var
Şarktan garba kan dökülmüş keder var
Yüce Atamızdan yurda haber var
Bir gözat Nutuğa neler neler var.



(60)
CEYLANIM

Üzgün üzgün dolaşır
Gözü yaşlı ceylanım
Melül mahsun ağlaşır
Kalem kaşlı ceylanım

Dağı karlı ceylanım
Yüzü nurlu ceylanım
Bu nasıl kör kadermiş
Kör kaderli caylanım

Bir yavru kuzu gibi
Anasız kalmış hemi
Mevlam korusun seni
İnci dişli ceylanım

Dağı karlı ceylanım
Yüzü nurlu ceylanım
Bu nasıl kör kadermiş
Kör kaderli caylanım

Kul Yusuf der gel beri
İki gözümün nuru
Olgunluk çağa erdi
Ağır başlı ceylanım

Dağı karlı ceylanım
Yüzü nurlu ceylanım
Bu nasıl kör kadermiş
Kör kaderli caylanım.



(61)
VAKİT DURUR

Hele bakın şu zalime
Memleketi satıp durur
Bir dinim var siyasete
Gece gündüz katıp durur

Üç koyun la iki keçi
Denk eylemiş gider göçü
Ne çiftçi der nede işçi
Kılıç kalkan çalıp durur

Hem şeriat hem tarikat
Hem marifet hem hakikat
Adam işinde hamarat
Bol keseden atıp durur

Dinden yana görüşleri
Ne genişmiş, bak düşleri
Akla sığmayan işleri
Her nedense yapıp durur

Kul Yusuf der bak lafıma
Sözüm laftan anlayana
Gelmez olaydı cihana
Geldi deyi vakit durur.



(62)
KÖR EYLESIN

Şikayetim vardır pire
Pirim seni kör eylesin
Ah çekerek düştüm derde
Ahım seni kör eylesin

Avrupadan ta asyaya
Anadan doğmamış daha
Şikayetim ulu hakka
Hakkım seni kör eylesin

Hayli yüce olsa dağın
Yerde kalmaz benim ahım
Oniki imam Ali şahım
Şahım seni kör eylesin

Kul Yusuf olsa kuru dal
Özü şerbet hemide bal
Köle oldum vur canım al
Rabbim seni kör eylesin.



(63)
BU DÜNYADA

İn mi cin mi bilmem nesin
Bu dünyada bu dünyada
Ahraz sağır hemi körsün
Bu dünyada bu dünyada
Hemi de iki cihanda

Karıştın Hakk ın işine
Dulda oldun güneşime
Sen neler açtın başıma
Bu dünyada bu dünyada
Hemi de iki cihanda

Uyma münkürün aklına
Uyup da gönlümü kırma
Lanet olsun münafığa
Bu dünyada bu dünyada
Hemi de iki cihanda

Kul Yusuf der ikrar veren
Bağlanır o yola giren
Varam dosta derdim dökem
Bu dünyada bu dünyada
Hemi de iki cihanda.



(64)
ŞEYTANA PAPUÇ
GİYDİREN

Göz koyup gönüller yıktı
Şeytana papuç giydiren
İblisten de öte gitti
Şeytana papuç giydiren

Bir laf atıp inandırır
Bütün alemi kandırır
Suyu baştan bulandırır
Şeytana papuç giydiren

Ne gökte var ne yerde var
Ne şamda var ne şerde var
O'nun gibisi nerde var
Şeytana papuç giydiren

Der Yusuf bu şeytan kini
Gördükce incitir beni
Bir ipe dizmiş alemi
Şeytana papuç giydiren.



(65)
YAYLALAR

Ne durursun öyle çadır direği
Seni bekler, senin yerin yaylalar
At üstünde gider ağası beyi
Obalar çeken neyin yaylalar

Yeşillenir bahar da çiçekler açar
Yükünü denk eden yaylaya göçer
Sende konan göçen suyunu içer
Canlara can katar suyun yaylalar

Dügünlerde vurulur çifte davullar
Neşeye bürünür dağlar ovalar
Yamaç yamaç kuruludur obalar
Yıllar yılı böyle huyun yaylalar

Ata binmiş cirit atar yigitler
Kaş kaş olup bakar kızlar gelinler
Bir başka oluyor şu bizim eller
Yusuf ada koş gel deyin yaylalar.



(65)
YAYLALAR

Ne durursun öyle çadır direği
Seni bekler, senin yerin yaylalar
At üstünde gider ağası beyi
Obalar çeken neyin yaylalar

Yeşillenir bahar da çiçekler açar
Yükünü denk eden yaylaya göçer
Sende konan göçen suyunu içer
Canlara can katar suyun yaylalar

Dügünlerde vurulur çifte davullar
Neşeye bürünür dağlar ovalar
Yamaç yamaç kuruludur obalar
Yıllar yılı böyle huyun yaylalar

Ata binmiş cirit atar yigitler
Kaş kaş olup bakar kızlar gelinler
Bir başka oluyor şu bizim eller
Yusuf ada koş gel deyin yaylalar.



(66)
DİNSİZ DÜRZÜ

Gönül verip hızır sanma
Şu bizim dinsiz dürzüye
Yar Ali yar der ya kanma
Şu bizim dinsiz dürzüye
İki dinli o rezile

Bak ki tarikata girer
Bak ki toplu zikir çeker
Hoca bile gıpta eder
Şu bizim dinsiz dürzüye
İki dinli o rezile

Ne yol bilir ne erkanı
Ne hakk bilir ne süphanı
Görünsün şahı sultanı
Şu bizim dinsiz dürzüye
İki dinli o rezile

İçi kirli bir viransın
Şeytana benzer kıransın
Kul Yusuf nasıl yaransın
Şu bizim dinsiz dürzüye
İki dinli o rezile.



(67)
NE SEN BENİ SEVDİN
NEDE BEN SENİ

Ben sana kölemiyim ey vicdansız
Ne sen beni sevdin nede ben seni
Tükettin ömrümü böyle imansız
Ne sen beni sevdin nede ben seni

Yaşadığım şu dünyanın içinde
Gözüm yoktur sarayında tacında
Yalan dolan ile koşma peşimde
Ne sen beni sevdin nede ben seni

Gün görmedim, ağladım her çağımda
Kurban kesip et yemedim dünyada
Rahat verip güldürmedin hayatta
Ne sen beni sevdin nede ben seni

Kul Yusuf pervane gibi dönüyor
O yanmış yüreği böyle sönüyor
Allah da biliyor kulda biliyor
Ne sen beni sevdin nede ben seni.



(68)
ÖMRÜMÜ

Gel güzel dost sana derdimi dökem
Vefasız buz gibi etti gönlümü
Sanki memlekette ulu bir ahkam
Ağzımda lal etti tatlı dilimi

Bir muhabbet ettim iyi anımda
Hiç görmedim öylesini dünyada
Yaktı beni, tomurcukken dalımda
Baharda kışladı döktü gülümü

Hiç rahat görmedim bunca ömrümde
Huzurum kalmadı bile evimde
Vurdum duymaz (zalim) kendi deminde
Gurbetten gurbete sardı dengimi

Kul Yusuf der iyi olsa yarınlar
Düşündükce yarelerim derinler
Nerde kaldı bizi seven insanlar
Bir vefasız böyle yedi ömrümü.



(69)
BİR GÜN GÖTÜRÜRLER

Tecelli etti mi cana
Bak ki bir gün götürürler
Yükün cevahir olsada
Bak ki bir gün götürürler

Gece gündüz inlesende
O gizli sırra ersende
Bin yıl kalıp eğlensende
Bak ki bir gün götürürler

Güç kalmaz güclü sesinde
Tıkanmıştır nefesinde
Ayaksız atın üstünde
Bak ki bir gün götürürler

Kul Yusuf der sözüm kati
Gelen gider kalmaz baki
Geldimi ecel saati
Bak ki bir gün götürürler.



(70)
SEVEMİYORSUN

El alemi küçümseyip hor görme
Sen kendini niye büyütüyorsun
Gayret edip (boşa) kendini yorma
Sen kendini niye azdırıyorsun

Umutlar dağıtıp kandırma beni
Kimseyi kandırıp incitme emi
Sen eli tanıman nede el seni
Sen kendini niye bilemiyorsun

Oturup da lokma yemem seninen
Kırıp incittin sen beni dilinen
Gölge olma başka ihsan istemem
Sen kendini niye göremiyorsun

Kul Yusuf der insan doğdum, insanım
Benim senden öte hakka imanım
Ali aba Ehlibeyt e turabım
Sen bunları niye sevemiyorsun.



(71)
KOLAYMI

Yar tüketti beni elin kahırı
Günde binbir kere ölmek kolaymı
Yavrum vardı boyun büktüm ahırı
Şu kahbe feleği yenmek kolaymı

Geçemedim beydağının karından
Ok yemiş marala döndüm zarından
Sarı sarı sular aktı yaramdan
Merhem sürüp iyi etmek kolaymı

Kara günler geçmiyor böyle
Canın üzme (babo) az daha hayle
Atmışım kendimi zalim gurbete
Bu kara yazıyı silmek kolaymı

Kul Yusuf der ömrüm böyle giderse
Kapanmış bir yarem geri teperse
Yavrular kenarda boyun bükerse
Şu yalan dünyada gülmek kolaymı

(72)
ÇALIŞIRMI
Allah'ın mümin kıldığı
Münafıkla karışır mı
Kulların şeytan bildiği
İnsanlığa çalışır mı

İki kat sersem döşeği
Ayırsam da baş köşeyi
Atın yerine eşeği
Bağlamak hiç yakışır mı

Yetiş ya Ali carıma
Kitabı mübin aşkına
Sığındım Zülfikarına
Kın da kalıp eğleşir mi

Kul Yusuf düşer peşine
Umarım girer düşüme
Niyaz etsem Post nişine
İki çift laf şöyleşir mi.



(73)
GÖRMÜŞE BENZEDİM

Avrupa asyayı gezip dolaştım
Ne gezmişe ne görmüşe benzedim
San ki şeytan ile ikiz kardeştim
Ne doğmuşa ne ölmüşe benzedim

O'da benimgibi olsun muamma
Mevlam bir gün nasip etsin fatiha
İblis olup beni kandırdı amma
Ne bilmişe ne sezmişe benzedim

Mevlanın verdiği şu ömrüm zayda
Alıp sattım amma karım hay hayda
Pazar yeri benim olsa ne fayda
Ne almışa ne satmışa benzedim

Gönül vermem bu dünyanın varına
Dünya malı fayda vermez karuna
Kul Yusuf der yandım nemrut narına
Ne yanmışa ne pişmişe benzedim.



(74)
AHA GİDERİM DÜNYA.

Kim gelmişde mutlu olmuş dünyada
Aha geldim aha giderim dünya
Biz doğarken secde kıldık mevlama
Aha geldim aha giderim dünya

Bir kimse inanmaz fakir sözüne
Keşke toprak dolayıdı gözüme
Avrat bile bakmaz oldu yüzüme
Aha geldim aha giderim dünya

Evi barkı atıp keyfe gezmedim
Bir kimse incitip canlar üzmedim
Bu kötü kaderi kendim yazmadım
Aha geldim aha giderim dünya

Kul yusuf der kalkıp kimlere küsem
Can dostlarım zalim kime ne diyem
Gün bu gündür saat bu saat demem
Aha geldim aha giderim dünya.



(75)
VARILMAZ SANA

Menzili ne kadar uzak olsada
Varacağım yere varılmaz sanma
Hasatlar toplanır kalmaz tarlada
Harman yerlerine garılmaz sanma

Hile baz düzene ortak oldular
Garip yigitlerde karar kıldılar
Ağa bey oldular, adam oldular
Bu milletin ahı çekilmez sanma

Gidip de zalime eylemem mihnet
Dostluğundan fazla olur muhannet
Senin olsun yer yüzünde güc kuvvet
Gün gelir başına çevrilmez sanma

Garip Mirto derdin açar Yusuf a
Gönül gözü körler düşer temaşa
Vallah senin olsa cenneti ala
Günahın boynuna takılmaz sanma.



(76)
NE YAZIK

Ayet ayet indi Allah'ın emri
Hidayete ermeyene ne yazık
Muhammed Ali'nin kuşak kemeri
Bellerine sarmayana ne yazık

Bilmem ki zalimler neyi yeğliyi
Kopardılar içimde ki sevgiyi
Çalıştırır garip mahsun işçiyi
Çalıp çalıp vermeyene ne yazık

Hep dile getirdim özlemimi ben
Allah için var mı Hakka meyleden
Çaldıkca çaldılar seni gönlümden
İkilikten dönmeyene ne yazık

Kul Yusuf der ben bu elden biriyim
Hemi divaneyim hemi deliyim
Hayvan değil ben her şeyi görüyüm
Allah için görmeyene ne yazık.



(77)
İNSAN OĞLUDUR

Yer yüzüne dolmuş mahluk alemi
Akıllı olanı insan oğludur
Öyle veya böyle koca dünyayı
Evirip çeviren insan oğludur

Bazı insan oğlu bihayli deli
Sırtını sürecek arar bir çalı
İnsan bile güder şeytan olanı
Dünyayı hiç gören insan oğludur

Bozarlar dünyanın düzen dirliği
Kurulmuş düzeni bütün birliği
Şu koca dünyada canlı varlığı
Kendi neslin yiyen insan oğludur

Şu mazlumlar zalimlere bi kurban
Ta galibeladan gelir bu devran
Şairlikte senin neyine aslan
Kul Yusuf u kıran insan oğludur.



(78)
HER ŞEY SANA AYAN BİLİRSİN

Ey Allah'ın kulu bi kere dinle
Sen kendini nasıl şerde bulursun
Gidip de münküre biat eyleme
Niye zebaniye teslim olursun

Belki Allah'ındır ahiret dünya
Varmı her insana kurduğu hülya
Yüzüne tutarsa sihirli ayna
Neler ettiğini orda görürsün

Kitabı mubinde ismi yazılı
Adem peygamberden bile ezeli
Işık gördü bir kubbede, gezeli
Nasıl olur sen bu yoldan kalırsın

Kul Yusuf der Hakk tan olursun uzak
Zulmedip, kendini eyleme azat
Göcüm yetmez benim, münkürü gözet
Bütün her şey sana ayan bilirsin.


(79)
PİŞE PİŞE YANDIKCA

Bir ömür almadım alacağımı
Geldi geçti ömrüm boşa, durdukca
Ben felekten buldum bulacağımı
Bak şunun yaptığı işe kandıkca

Meze ettim şarabıma soğanı
Zehir ettim duman ile havamı
Her taraftan kararttılar dünyamı
Gelde bu dünyada yaşa durdukca

Kimin ne hakkı var eli yormaya
Elin ne hakkı var beni yormaya
El attılar yakam paçam yolmaya
Beni çevirdiler kuşa döndükce

Kul Yusuf der yana yana kavruldum
Döne döne kemiğimden ayrıldım
Bir kazan da kuzu gibi çevrildim
Ateşlerde pişe pişe yandıkca.


(80)
YAR SENİ

Ben bülbülün olam gülüm sen de gül
Konam konam koklayayım yar seni
Benim gibi zar eyleme sen de gül
Görem görem koklayayım yar seni

Dalım kolum olan yar sesim olan
Elim kolum olan nefesim olan
Ey sevdiğim sana hasretim inan
Sevem sevem koklayayım yar seni

Kurban olam Malatya'ma elime
Canım Arguvan a o Fethiye'me
Cesedim bağrına sar toprak ile
Saram saram koklayayım yar seni

Kul Yusuf der yarenine dostuna
Ali aba Ehlibeyt aşkına
Yar elinden güller atın üstüme
Buram buram koklayayım yar seni.


(81)
EBTER

Bu ne cüretkarlık ey ehli kitap
Sana hıncı olan asıl ebterdir
Cehennem ehline neylesin çalap
Sane hıncı olan asıl ebterdir

Bak işte yaklaştı o yaklaşıcı
Yoktur ona hakktan başka açıcı
Çağırır kendine o çağırıcı
Sana hancı olan asıl ebterdir

O zikir o vahi o'namı gelmiş
Birde derler o'nun sözü yalanmış
Böyle bi yaklaşım ateşe salmış
Sana hıncı olan asıl ebterdir

Ali Kur'an-ladır Kur'an Ali'de
Konuşan Kur'an-dır Ali hemide
Kul Yusuf der benim sözüm münküre
Sana hıncı olan asıl ebterdir.


(82)
GAYRI SÖZÜM GEÇMEZ OLDU

Eskidenmiş er kişilik
Gayrı sözüm geçmez oldu
Öne çıkınca dişilik
Gayrı sözüm geçmez oldu

Bir şey değil umurunda
Beydağından serin yayla
Hani eşitlikte var ya
Gayrı sözüm geçmez oldu

Bu ne surat bu nasıl hal
Diz boyu aldığı vebal
Bir söyle beş de cevap al
Gayrı sözüm geçmez oldu

Der Yusuf derdime yanam
Zehir oldu helal sofram
Yaş haddinden kaçtı tren
Gayrı sözüm geçmez oldu.


(83)
GÜCÜ YETEN YETENEMİ

Bu milletin suçu neydi
Gücü yeten yetenemi
Orta doğu böylemiydi
Gücü yeten yetenemi

Bir ölen bir daha ölmez
Ayıp ayıpla örtülmez
Demokrasi böyle gitmez
Gücü yeten yetenemi

Dünyanın suyu çekildi
Fitne tohumu ekildi
İnsanlık böyle yıkıldı
Gücü yeten yetenemi

Kul yusuf der aşikarız
ATATÜRK ' ün yolundayız
Bilgisayar çagındayız
Gücü yeten yetenemi .


(84)
HESAP İLE DÖNÜYOR

Bak şu güzel göğe o verdi ölçü
Güneş ve ay hesap ile dönüyor
Senin olmaz dünya sapkın inkarcı
Güneş ve ay hesap ile dönüyor

O Rahman öğretti bize Kur'an-ı
Kendi cemalinden verdi insanı
O'na belletti o güzel beyanı
Güneş ve ay hesap ile dönüyor

Salınır ateşten zehirle duman
Ordan geçemezler olmasa ferman
Rahman ın lütfuna dediler yalan
Güneş ve ay hesap ile dönüyor

Kul Yusuf söylenir hepi Kur'an-dan
Sanırsın onları yakutla mercan
İhsan a karşılık elbette ihsan
Güneş ve ay hesap ile dönüyor.


(85)
BOŞA GİDEN EMEĞİM

Var olan ömrümü size harcadım
Nerde benim boşa giden emeğim
Gaytan bıyıklı genç idim kocadım
Nerde benim boşa giden emeğim

Çiçek oldum koklamadın yar beni
Hasta oldum yoklamadın yar beni
Köle ettim yolunuza ben beni
Nerde benim boşa giden emeğim

Bağlandım zülfüne süründüm durdum
Kahrını çekmekten gayrı yoruldum
Kaydıkca ateşi yandım kor oldum
Nerde benim boşa giden emeğim

Kör gözüme koca dünya hoşumuş
Sırtladım yükünü meğer taşımış
Kul Yusuf der emeklerim boşumuş
Nerde benim boşa giden emeğim.



(86)
HİÇ ANLAMADIM

Bu nasıl Adana geldim de kaldım
Geldi geçti ömrüm hiç bilemedim
O gül yüzlü yavrulardan ayrıldım
Geldi geçti ömrüm güldüremedim

Garip garip gittim uzun yollarda
Güneş vurdu yandım ovada çölde
Canım o yavrular gör ki ne halde
Geldi geçti ömrüm hiç göremedim
Yanar şu yüreğim yavrular diye
Bütün acıları gömdüm serime
Kucak kucak selam gül yüzlü yare
Geldi geçti ömrüm yollayamadım

Kul Yusuf der baştan beri gülmedim
Kahbe felek senden bir gün görmedim
Yedi canlı ejdarhaya benzettin
Geldi geçti ömrüm hiç anlamadım.



(87)
BAHÇEYİ BAĞI KURUTTU

Don vurup döktü gülümü
Bahçeyi bağı kuruttu
Kara kış yaktı elimi
Şehiri köyü kuruttu

Kaysı yanmış birde kiraz
Her kış olur böyle talaz
Yaladı bir yalım alaz
Ovayı dağı kuruttu

Etten kemikten bir canık
Allah katında insanık
Nefsi pis olan münafık
Hamamı hanı kuruttu

Hey gidi hey insafsızlar
Sizi gidi vefasızlar
Hele bizim amansızlar
Bizim Yusuf u kuruttu.



(88)
UMUTLARIM DAĞILDI

Selamsız sabahsız gelip geçtiler
Dört yanımdan ahbaplarım dağıldı
Her taraftan iplerimi çektiler
Sırtımdaki asbaplarım dağıldı

Derdimi dertsize götürüp sordum
Bakmadı yüzüme eridim kaldım
Köşe bucak gizli gizli ağladım
Döküldükce göz yaşlarım dağıldı

Bir tufanla geçti şu gençlik çağım
Yastığımtaş oldu toprak yatağım
Bey dağından yankılanır feryadım
Ağladıkca cigerlerim dağıldı

Kul Yusuf der hayli koşup koşturdum
Derdimi sineme çekip bastırdım
Şu başımda hayli yeller estirdim
Rüzgar ile umutlarım dağıldı.



(89)
YAR BENİ

Gel yüzün çevirme cananım benden
Bir gün gelir göremezsin yar beni
Doyurup bıktırma bu canı senden
Bir gün gelir bulamazsın yar beni

Şu geniş düyayı gel eyleme dar
Sankide kış geçti bunca yaz bahar
Bir ömür hep böyle geçmez güzel yar
Bir gün gelir saramazsın yar beni

Şu yalan dünyada bin bir betersem
Hep senin yüzünden eğer hedersem
Bir gün bir kuş gibi uçup gidersem
Bir gün gelir tutamazsın yar beni

Kul yusuf der candan canana selam
Bir gidersem eger eylemem kelam
Araki bulasın bu canı canan
Bir gün gelir yoramazsın yar beni.


(90)
ŞU HALİME BAK

Bir kaç delinin aklına
Uydumda şu halime bak
Bu gün ki işi yarına
Koydumda şu halime bak

Her derdi aldım sırtıma
Aldıkca inmedi daha
Hele de kara bağrıma
Sardımda şu halime bak

Korkum yoktur ulu Hakk'tan
Yeyip içtim helalından
Her gördüğümü bir adam
Saydımda şu halime bak

Olur olmaz her halıma
Koşturup durdum beyhuda
Kul Yusuf u bir çırpıda
Kırdımda şu halime bak.


(91)
BAĞLANIP KALDIN

Be hey adam sana doğru dendikce
Sen gittin yanlışa saplanıp kaldın
Yanlışını birer birer gördükce
Öyle kör sevdaya bağlanıp kaldın

Ne doğrudan ne egriden bi haber
Böyle doğup yaşamakta bi kader
Gülüp eğleniyor bazı cahiller
Sen de şu gurbette ağlayıp kaldın

Ezik olur böyle sahipsiz erler
Eti bilmez kuru ekmeği yerler
Deyneksiz yürüyor kör oğlu körler
Sende boş duvara yaslanıp kaldın

Kul Yusuf der olmaz olaydı canın
Deli dolu akıp çağlar çayların
Böylemi yazılmış bu kara bahtın
Çukur ovalar da eğlenip kaldın.


(92)
YOKLUK.

Bir yokluktur almış garip başımı
Kör tebelleş oldun vay zalim yokluk
Çokmu gördün bana yavan aşımı
Yine boynum eğdin vay zalim yokluk

Nice göğüs gerdim zalim yokluğa
Döndüm susuz gölde yüzen balığa
İsa gibi gerdin beni çarmığa
Bir acayip keyfin vay zalim yokluk

Bizim fethiyenin susuz yazısı
Benim gibi nice ana kuzusu
için için kanar derin yarası
Nice canlar yedin vay zalim yokluk

Gördüm boyun bükmüş ağlar köşede
Gönlü yoktur dostun zevkte neşede
Benim aslan dostum dertler içinde
Kul Yusuf a nettin vay zalim yokluk.


(93)
ALLAH İÇİN SÖYLESİN

Nun'a ve kaleme yemin olsun ki
Onlar için gayrı mevlam neylesin
O deli diyenler mutlak bilsin ki
Bir zamana kadar hayli eğlensin

Tutun o'nu hemen bağlayın o'nu
Bir zincire bağlı yollayın o'nu
O büyük ateşe yaslayın o'nu
Duracağı günü gayrı bellesin

Bir ateş topuna kucak açacak
Kafirlere yoktur onu savacak
Sırtını verip de hep yaslanacak
Bumudur bizlerin hali demesin

Kendini bilmeyen cahil serseri
Baş tacı eylemiş (niye) ebteri
Ali'dir yolumun piri rehberi
Kul Yusuf da Allah için söylesin.


(94)
PİR-HACI BEKTAŞ

Gönlümü sana bağladım
Pir pir Hacı Bektaş
Dergahında çok ağladım
Pir pir Hacı Bektaş

Derdime derman aradım
Arayıp taa sende buldum
Yıllar yılı kör mü kaldım
Vah vah Hacı Bektaş

Nice şeri def eyledin
Müminleri saf eyledin
Sen gönlümü fet eyledin
Pir pir Hacı Bektaş

Derdime derman aradım
Arayıp taa sende buldum
Yıllar yılı kör mü kaldım
Vah vah Hacı Bektaş

Girdi güvercin donuna
Muhammed Ali aşkına
Kul Yusuf kurban yoluna
Pir pir Hacı Bektaş

Derdime derman aradım
Arayıp taa sende buldum
Yıllar yılı kör mü kaldım
Vah vah Hacı Bektaş.


(95)
KINAMAN

Düşmanın karşına geçip ağlarsa
Başında sevdası vardır kınaman
Döğünüp vurunup içten yanarsa
Yürekte yarası vardır kınaman

Zalim ölse bir tubuta koyarlar
Ağır ağır ağıt ile savarlar
O zalimi rahmet ile anarlar
Kulunda sahtesi vardır kınaman

Allahın yolunda giden canlarız
Zalimin şerrinden kaçanlardanız
Rahmetinle mamur eyle mevlamız
Şeytanın iblisi vardır kınaman

Gider bir dertsize derdin dökersin
Yalvarır yakarır el aman dersin
Şükür eder sabır ile beklersin
Yusuf,un çilesi vardır kınaman.


(96)
PERİŞAN

Duyup işittiği hiç mi olmuyor
Köydeki abdalı deli perişan
Fakir fukarayı hiç mi görmüyor
Yokluğunan kızı oğlu perişan

Birer birer iş yerleri eridi
Bu nasıl işidi aklım kurudu
İş tükendi yokluk aldı yürüdü
Irgadı işçisi köylü perişan

Şu yokluktan başka yokmu hediye
Ayıptır ey beyler yazık millete
Olaysız günümüz geçmiyor, niye
Memleketin sağı solu perişan

Kul Yusuf der hiçmi gelmez aklına
Sanma ki kalırsın sen bu limanda
Bir gün sende gideceksin Allaha
Amma bu milletin çoğu perişan.


(97)
ŞERLİĞİN Mİ VAR

Benim şikayetim ulu mevlaya
Senin benden öte erliğin mi var
Gönül verip meyil eylemem sana
Ey zalim dost beni sevdiğin mi var

Alemi bir tutup sevemezmisin
Hakk Muhammed Ali diyemezmisin
Perdeler mi çektin göremezmisin
Gönül gözlerinde körlüğün mü var

Çarmığa gerip de ne oldu yani
Sanki mevladan mı eyledin o'nu
Mümin müslümleri küstürdün hemi
Senin mevlam ile dirliğin mi var

Der Yusuf elimi vermem eline
Sarılıp, kolumu sarmam beline
Lanet olsun senin iki yüzüne
Mümin müslümlere şerliğin mi var.



(98)
URFAYA DOĞRU

Garip cesedime ateş düştükce
Savrulur dumanım göklere doğru
Bağrıma bi ateş düştü, yandıkca
Dökülür etlerim küllere doğru

Dünyadan alacak kalmadı payım
Kaynadı kazanım ısındı suyum
Gayrı hayal olur köy ile köylüm
Mecnun oldum çölde leylaya doğru

Putlar piramitler al senin olsun
Rahat bırak beni son demim olsun
Namazım kıldıran pir alim olsun
Şah hüseyin gibi imama doğru

İster inan ister inanma cahil
Gerek yok aleme göstermek delil
Allah da görüyor ateşde halil
Kul yusuf'da gider urfaya doğru.



(99)
CANLI KUR'AN-DAN

El açıp da yalvardığım mabudum
Beni ayrı koyma canlı Kur'an-dan
On iki imam pirim Zeynel Abidin
Beni ayrı koyma canlı Kur'an-dan

Kim inanır iki yüzlü mundara
Dilerim Allah'tan malamat ola
Lanet olsun yezit ile mervana
Beni ayrı koyma canlı Kur'an-dan

O'ndan başka yoktur, o natık Kur'an
Kokusu geliyor bak buram buram
Her satırda Ali söylenen kelam
Beni ayrı koyma canlı Kur'an-dan

Kul Yusuf der sana eylerim biat
Ayrı kalsam içim olurmu rahat
Allah Allah deyi dilerim murat
Beni ayrı koyma canlı Kur'an-dan.



(100)
BİR ZAMAN

Yıllar yılı söylenecek bu sevda
Yedi köye tellal olduk bir zaman
O yar ile uyduk deli akıla
Dilden dile masal olduk bir zaman

Derdimi derdine ulağıladım
Gönlümü gönlüne sevdalıladım
Üstüne buluttan gölge eyledim
Konulara misal olduk bir zaman

Dostlar beni benim gibi görmedi
Yaralı gönlüme merhem sürmedi
Ala çamlı dağlar bile inledi
Kaz dağında hayal olduk bir zaman

Kul Yusuf bu eza garip başıma
Kur yabani olup girdi düşüme
Girme zalim felek gönül çarşıma
Vurgun yeyip zeval olduk bir zaman.


(101)
ŞEYTAN AĞA

Bir ağadan girem söze
İki yüzlü şeytan ağa
Alemi getirdi dize
İki yüzlü şeytan ağa

Kanat gerip havalandı
Dört yana döktü dolandı
Bizleri umursamadı
İki yüzlü şeytan ağa

Bazan gürüleyip çağlar
Acı sözü yürek yakar
Burnu kaf dağına bakar
İki yüzlü şeytan ağa

İnsan yüzlü amma şeytan
Bütün sözü yalan dolan
Araki yusuf'u bulan
İki yüzlü şeytan ağa.



(102)
BİZİM DÜRZÜYE

Hemi sünni hem Alevi
Hele bak bizim dürzüye
Bu dürzüye ne demeli
Bi hayli sözüm dürzüye

Seni görür senden olur
Beni görür benden olur
Bilmem ki bu ne kocunur


"Bu dünyadan bir "Garip Mirto" sessizce gelip geçti"
Hayalfm Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol